Mera Komisyonu Kararına Tepki

İl Tarım İl Müdürlüğü Mera Komisyonu tarafından verilen kararla yaylalarda büyük ve küçükbaş hayvanlar için otlatma alanları açıklandı. Açıklanan kararı eleştiren Arzular-Kabaköy Beldesi Belediye Başkanı Çetin Rıza Tanış, beldelerine ait hayvan sayısının resmiyete göre daha fazla olduğunu öne sürerek, Mera komisyon başkanlığında verilen otlatma kararını için verilen alanı yeterli bulmadığını kaydetti. Başkan Tanış’ın tepkisinin ardından bir tepki de İş adamı Gültekin Şenel’den geldi. Alınan kararın düzeltilmesi gerektiğini savunan Şenel, Komisyon kararındaki hataların acilen düzeltilmesi gerektiğini söyledi.

‘Delillere Rağmen Belge ve Bilgiler Saklanıyor’

Konu ile ilgili basın açıklaması yayınlayan iş adamı Gültekin Şenel, ‘’1998 yılında çıkarılan Mera kanunu ilgili ve yetkili kişiler, danışman kuruluşlar ve Hukuk insanları ile aylardır takip etmekteyiz. Bu nedenle de 4342 sayılı yasaya uygun harekete edebilmek için Gümüşhane Tarım İl Müdürlüğüne yazılı olarak başvurarak 4342 sayılı yasanın uygulanarak Kadim yayla tahsisimizin yapılmasını istedik. Fakat Tarım il müdürlüğü hakkımız olan bu arazinin 2007 yılında yapılan Kadastro çalışmasında Yitirmez Köyü sınırlarına dahil edildiği gerekçesi ve taraflı yönlendirmesi ile olayı Komisyona havale etmiş, Komisyon İl Vali yardımcısı nezaretinde bahsi geçen arazi üzerinde keşif yapmış, yapılan keşifte yaşları 40 ile 95 arasında olan bilir kişileri dinlemiş, bu bilir kişilerin tamamı bu yaylanın 1946’dan beri Kabaköy yaylası olduğunu beyan etmişlerdir. Buna nazaran Tarım il Müdürünün 4342 sayılı yasaya ve bu yasayı Kabaköy yaylasında haklı kılacak onlarca ıslak imzalı delillere rağmen belge ve bilgileri sakladığı, Komisyon üyelerini de yanlış bilgilendirerek taraf olduğunu ve hatta olayı daha da ileri götürerek, Sobran yaylasını ve Götürmez mevkiini de aynı komisyonla Yitirmez köyüne tahsis etmiş olduğunu üzülerek görmekteyiz” ifadelerini kullandı.

‘Komisyon Tarafından Verilen Tahsis Kararı Tamamen Hatalıdır’

Komisyon tarafından verilen tahsis kararının tamamen hatalı olduğunu söyleyen Şenel, “Komisyon tarafından verilen tahsis kararı tamamen hatalıdır. Sobran ve Kabaköy yayalarının sınırları bellidir. İstendiği takdirde bilirkişi marifetiyle yayla sınırları yerinde kolayca tespit edilerek 1/5000 ölçekli harita üzerinde gösterilebilir. Yayla sınırları bu beldede yaşayan kırk elli yaş üzerindeki bütün köyüler tarafından çok net olarak en ince ayrıntısına kadar bilinmektedir. Sobran ve Kabaköy Yaylalarında köyden her hanenin tek göz yapıdan oluşan bir yayla evi ve ahır olarak kullandıkları tek gözden oluşan yayla damları mevcuttur. Köydeki bütün ailelerin ana geçim kaynağı hayvancılık olduğundan gündönümü olan 21 Haziran’dan sonra yaylaya çıkılır, yayla evlerinde kış şartlarından kaynaklanan tahribatlar tamir edilerek işe başlanır, ardından yaylada hayvanların kışlık ihtiyacı için ot biçimine başlanırdı. 15 -20 gün süren ot biçiminin hemen akabinde, muhtarlık kararıyla köydeki bütün hayvanlar izin verilen tarihte yaylaya çıkarılırdı. Köyde hiçbir hayvan bırakılmazdı. Köylüler Yayladaki bu yayla evleri ve damları 25- 30 yıl öncesine kadar bu şekilde aktif olarak kullanılmışlardır. İlerleyen zamanda insanımızın daha iyi bir geçim özlemi ile büyük şehirlere göç etmesi sonucunda bu yaylaların kullanım şeklinde de değişimler yaşanmıştır. Bir süre ot biçiminin ardından çoban tutularak sadece köydeki kısır hayvanlar yaylaya çıkarıldı. Bugün gelinen noktada büyük şehirlerdeki hayat şartları, kalabalık insan nüfusu ve en son yaşanan pandemi insanımızı tekrar köye yöneltmiştir. Bugün beldedeki çimento fabrikasının çevreye verdiği olumsuz tahribata rağmen, ileride tüm bu olumsuzlukların düzeleceği ümidiyle tersine bir göç yaşanmaktadır. Beldemizde nüfus hızla artmaktadır. İnsanımız bir taraftan köyde yeni evler yaparken bir taraftan da tekrar tarıma ve hayvancılığa yönelmiştir. Geçen bu 20-30 yılık süreçte kullanılmayan sadece taş ve çamurdan yapılan toprak damlı yayla evleri zamanla iklim şartları ile tahrip olmuştur. Ancak bu yayla evlerinin duvarları halen ayaktadır. Yayla evlerinin sahipleri belli yerleri bellidir. Burada yaylacılık yapan bu insanlar sağ olup hayatlarını halen Arzular - Kabaköy beldesinde sürdürmektedirler” diye konuştu.

‘Tarım İl Müdürü Ve İlgili Birimler Hakkında Hukuki Yollara Başvuracağız’

Komisyon kararındaki hataların düzeltilmesi gerektiğini ve aksi takdirde ilgililer ile ilgili hukuki süreci başlatacaklarını söyleyen İş adamı Şenel, “Sürekli Mera Kanunun arkasına sığınan Gümüşhane Tarım İl Müdürü ya Kanundan Haberi yok, ya da kanunu yok saymaktadır. Mera kanunu neyi değiştirmiştir. Kadim kullanım haklarını yok mu saymıştır. Eğer kadim kullanım hakkı kaldırılmışsa Gümüşhane sınırları içerisinde bulunan 350 civarındaki yaylanın büyük bir kısmı Trabzonlu ve Giresunlu yaylacıların kullanımındadır. Mesela Merkez Çorak köyündeki 28 yaylanın tahliye edilmesi ile bu işe başlaya bilir mi? Sonuç olarak mera komisyonunun almış olduğu bu kararın yukarıda açıkladığımız nedenlerden ve aşağıda tek tek sıraladığım belgelerden dolayı yanlış olduğu kanaatindeyiz. Sobran ve Kabaköy yaylalarının asırlık kullanım geleneğine uygun olarak kullanımına devam edilmesi en doğru yöntemdir. Mahkeme süreçleri hiç kimsenin arzu etmediği en son seçenektir. Fakat 4342 Sayılı yasanın açık seçik ifade edildiği ve buna en iyi örnek teşkil ettiği halde böyle bir kararın sadece Kabaköy ve Sobran yaylalarının hiç edilmesi için görmezden gelinerek, Kanuna muhalefet ve Görevi kötüye kullanmak olarak ortada görünmektedir. Komisyon yayla yerleşik alanlarında inceleme yaparak, yaşları 40 ile 90 arasında birçok bilirkişiyi yerinde dinlemiş, tümünün beyanları bu yaylanın Kadimden beri Kabaköy yaylası olduğunun beyanlarını net olarak almıştır. Buna nazaran sadece kadastro verilerine dayanarak parsel üzerinden mera tahsis kararı vermiştir. 1998 yılında çıkarılan Mera Kanunu ve sonrasında Yitirmez Köyünde yapılan kadastro çalışmaları geçmiş kayıtlara bakılmaksızın bir oldu bitti ile Sobran ve Kabaköy yaylaları Yitirmez köyü sınırları içerisinde kalmıştır. Makamınızın adaletine güvenerek komisyona sunmuş olduğumuz, 1926 Sınır kaydından başlamak üzere 1946 Yayla tapusu, Sobran, Kabaköy ve Yitirmez köy muhtarlarının imzalı beyanı, 1952 de alınan yerlerin tapuları, o günden bu zamana kadar ödenmiş ecri misiller, Mera kanunu çıkmadan önce Makamınızdan ve ilgili makamlardan alınan yetki ile mera fazlasının kiralama tutanakları, yayla bekçisi ödeme tutanakları, Yine makamınızın izni ile geleneksel olarak yapılan ve Gümüşhane’nin Siyasetten bürokrasiye tüm yöre halkının iliği ile beklediği Yayla şenliklerine kadar, dahası üzerinde koskoca Kabaköy yaylası ve Sobran yaylası ibaresini Komisyonca görüldüğü halde, göz göre gör yok sayılan 1955 yayınlı haritaların dikkate alınmayarak, Bir asırdır fasılasız ve nizasız kullanılan ve herkesin mevcut sınırlarına saygı gösterildiği bu yaylaların kaderi ve geleceği yanlış bir karara kurban edilemez. Bu haklı gerekçelerin yeniden incelenerek, Komisyon kararındaki hataların acilen düzeltilmesi gerektiğini, hakkaniyet ve adaletine güvendiğimiz Gümüşhane Bürokrasisi ve Kamuoyundan acil olarak beklemekteyiz. Aksi taktirde Konun baş muhatabı Gümüşhane Tarım il Müdürünü ve ilgili birimleri hakkında Hukuk mücadelemizi başlatıyor olacağız” açıklamasında bulundu.