Herkes neyin ne oluğunu biliyor da kimse bulaşmak istemiyor. Hani meşhur bir söz vardır ya edepli edebinden utanır edepsizde kendinden korktuğu için ona bulaşmıyor zanneder. Türkiye’de medyanın durumu da aynen bu şekildedir. Medya asli vazifesini kaybetmiş durumdadır. Ulusal medyanın içine düştüğü durum böylesi vahimken yerel medya da buradan nasibini alacak elbette.
Herkes anladı ne demek istediğimi. Birkaç gündür Gümüşhane ve Türkiye kamuoyunu meşgul eden bir hadiseden bahsetmek istiyorum. 550 basamaklı yurt haberinden. Haber Türkiye’de öyle bir hale geldi ki yurdun yolu yok da, tek ulaşım burası gibi gösterilmeye başlandı. Onu geçtim haber üzerinden propaganda amacı güden kuruluşlar hükümete yönelik yolsuzluk iddialarını sıklaştırdı, hatta konunun mecliste araştırılmasını söyleyenler bile çıktı.
Haddim olmayarak haber nasıl yapılır anlatmak istiyorum. Bir olayı haberleştirmek için olaya taraf olan guruplara mikrofon uzatılmalıdır. Her iki taraf içinde fikir alınmalı eğer bir taraf fikir beyan etmiyorsa bu durum haberde “ şu taraf açıklama yapmayı reddetti ya da sessiz kaldı” şeklinde verilmelidir. Bunun dışında bu şekilde kamuyu ilgilendiren haberlerde tek taraflı yapılan bir haber mantığı aleni şekilde devletin acziyetini ortaya koymak gayesi taşımaktadır. Neticede Türkiye gündemindeki haberlere baktığımızda durum tam da olarak böyle olmuştur.
Olay doğrudur. Yurt ulaşımı için bir merdiven inşa edilmiştir. Bununla haberin bir ayağı eksik bırakılmıştır. Şehir merkezinden 8.00-23.00 arası her yarım saatte bir yurda ulaşım yapılmaktadır. Ayrıca üniversite içerisinden de 18.00’a kadar 45 dakikada bir yurt seferleri yapılmaktadır. Merdiven başlı başına haber olmakla birlikte haberin bu bölümündeki eksiklik şehirde kamu hizmeti yürüten bütün kurumları töhmet altında bırakmıştır. Yurt inşaatının yeri sorgulanabilir, servislerin durumu sorgulanabilir, yerel ve idari yöneticilerin konu ile alakalı tavırları da sorgulanabilir ancak bütün bunları kenara bırakarak iş yapmak doğru bir habercilik değildir.
Bir olayın haber olması ve bu haberin bütün kanallarda yer alıyor olması bunun iyi bir haber olduğunu ya da yapanın iyi bir haberci olduğunu göstermez. Şahsi kanaatim şudur ki; kamu menfaati gözetilmeden yapılan her iş yanlıştır ve yapanda yanlıştadır. Bu sözüm her sektör içinde geçerlidir. Sosyal medya’da Gümüşhane ile ilgili söylenmiş bir iki mesajı buraya ekleyeceğim ve sebep olanları kamuoyunun vicdanına bırakacağım.
“550 basamaklı yurt merdiveniyle Gümüşhane Üniversitesi öğrencilerine en azından sımsıkı bir g..t vaad ediyor. Diğer taşra üniversitelerinin vaadi ne? Ne vereceksiniz kardeşim bu gençlere?”
“Bu doğru hshshssh yer Gümüşhane öğrenciler kurda kuşa yem olmaktan korktukları için yurda gidemiyorlar”
“Gümüşhane ünisine giden adama müstehak”
“Liseden hallice olan bir üniversitede okumaktan daha abes olmayan bir yurt”
“Gümüşhane’ye üniversite açmak kadar ilginç değildir.”
“ Üniversite okumak için Gümüşhane’ye gidene az bile yapmışlar”
“Ben Gümüşhane’de üniversite okuyacak kadar neden vizyonsuzum”
Yukarıda yazdığım cümleler konu ile alakalı çeşitli sosyal medya guruplarından alıntılardır. Gümüşhane Üniversitesinde okuyan öğrencilerle ilgili de akla ziyan yorumlar var. Akılları hiçe sayılmış davar muamelesi yaptıkları üniversite öğrencileri, merdivene gösterdikleri tepkiyi kendilerine yapılan bu hakaretlere karşı gösterememiştir. Kendileri de bu dalga gurubuna katılarak vizyonsuzluklarını göstermişlerdir.
Facebook Yorum
Yorum Yazın