İster şehir, ister köy; her iki Gümüşhane’nin de kaderi aynı. Gümüşhane’ler, ismiyle müsemma iki maden yurdu kimliği ile öne çıkıyor. Trabzon, Giresun, Erzincan, Bayburt ile çevrili Gümüşhane şehri gibi; Köseler, Okumuşlar, Avcılar Köyleri ile çevrili Gümüşhane Köyü de altın ve gümüş madenleri ile gündemdeki yerlerini koruyor.
Madencilik tarihi antik çağlara kadar dayanan Gümüşhane’de hali hazırda; Gümüştaş, Koza ve Yıldız madencilik başta olmak üzere irili ufaklı çok sayıda firma faaliyet gösteriyor. Gümüşhane madenciliğinin başat rolündeki üç firmanın hangisinde olursa olsun yaşanan istihdam sorunları dahi, ilde ciddi bir karşılık buluyor. Kurulum dönemlerinde etkin itirazlarla karşılaşan maden ocaklarının faaliyetini durdurma ihtimalleri bu gün “ihanet” olarak nitelendiriliyor. Son günlerde basına yansıyan açıklamalarda bu durum net olarak görülüyor.
Bu haberlerin bazılarında; CHP Gümüşhane İl Başkanı Bedri Ağaç; “Bu madenlerin kapanması Gümüşhane’ye yapılabilecek en büyük kötülüktür” ifadeleri ile madenlere sahip çıkarken, MHP Gümüşhane Milletvekili Musa Küçük de firma yetkilileri ile görüşüp faaliyetin devam ettirilmesi yönündeki çabalarından övgü ile söz ediyor. Yine Sivil Toplum Kuruluşlarından gelen açıklamalarda; “Önce maden ocaklarını ayakta tutmalı” söylemleri gazetelere yansıyor.
Öte yandan Artvin’in Ardanuç İlçesine bağlı Gümüşhane Köyü’nde ise maden firmalarına karşı verilen “mücadele” gündemin ilk sırasında bulunuyor. Ardanuç ilçesine 24 kilometre mesafede bulunan Gümüşhane Köyündeki mücadele ile ilgili olarak çevre gönüllülerinin; “Gümüşhane’nin tepesinde böyle bir yağmaya başladılar. Ama biz biliyoruz ki mücadelemizle bunları püskürteceğiz” şeklindeki ifadeleri basında yer alıyor.
Sonuç olarak iki farklı Gümüşhane, iki farklı hikaye. Peki, hangisi haklı?
Facebook Yorum
Yorum Yazın