Sosyal medya platformları sıradan insanın gündelik sahnesi. Kendini önemli addeden her bireyin kendini en hunharca temsil ettiği alan burası. En mahrem halleri en pespaye temsil üzerinden gerçekleştirmek moda olmuş.
Bu tür insan tipleri için akıllı telefonlar 24 saat hizmet veriyor. Her anını sosyal medyada paylaşarak hayatının diğerlerinden farklı olduğunu zannediyor. Kendinin beğenilmesini bekliyor, herkesin onu çok merak ettiğine, çok önemsendiğine inanıyor. Beğeni sayısına bakıp psikolojik bunalıma girenler bile mevcut.
Durumun vahim olan başka bir boyutu var ki o da kendini Müslüman olarak isimlendiren kişilerin bu platformlarda absürd olan paylaşımları. Çocuklarımızın sosyal medya bağımlılığı konusu üzerinde durmuyorum anlatmaya çalıştığım şey geldiğimiz noktayı ben de dâhil bizim mahalleye ait olduklarını iddia edenlerin üzerinden gözlemleyerek tasvir etmeye çalışıyorum. Şekline ve şemailine bakınca bizim olduğuna kanaat getirdiğimiz gençlerin sosyal medya paylaşımları maalesef işin vahim boyutlarını gözler önüne seriyor. Ben, bu kadar başörtülü genç kızın düğün salonlarında sahne ortasına çıkıp el âlemin gözü önünde göbek attığına sosyal medya üzerinden üzülerek şahit oluyorum. Sahip olduğu dijital oyuncakları sonuna kadar kullanmaya azimli bu yeni yetmeler telefonunun şarjı bitince kendi şarjı bitiyormuş gibi krize giren farklı bir mahluk gibi davranıyor. Çok basit adabı muaşeret kurallarını bilemeyecek kadar cahil, cahilliğini bilemeyecek kadar echel ve kendini allameyi
cihan zannedecek kadar cühela güruhu. Özellikle aile çevresinden uzaklaştığında halk tabiriyle kabak çiçeği gibi açılan, ebeveynin verdiği üç beş kuruş harçlığı kafelerde bilmem ne marka kahve içerken sigarasını da bir yandan tüttüren bizim çocuklar. Ekonomik gelir seviyesi yeten yetmeyen her genç böyle bir özenti içerisinde. Bu tür mekânlarda bulununca sosyal statüsünün değiştiğine inanan bir gençlik. Sorsanız Anadolu’nun hangi köyünden veya kasabasından, bizim mahalleden ve bizim evden çocuklar. Tarz/dekolte giymek için adeta birbiriyle yarışıyor. Birçoğu vücuduna dövme yaptırıyor. Farklı görünmek istiyorlar. Bütün bunlara müsebbip aramak boşuna, bunların müsebbibi bizleriz. Bir eğitimci olarak sorumluluğun büyük kısmını üstleniyorum. Tartışmaları ekranlara köşelere taşıyan hocalarımız. Buyurun eserimiz. Frankeştaynımız hayırlı olsun. İslami kavramları basite indirgemenin sonucunda bu haldeyiz. Ailenin etkinliğini sıfırladık. Ailenin çocuk üzerinde hâkimiyeti kalmadı. Toplumun hakeza.
Yazının başlığına dönecek olursam...
Alkolsüz bira bu çığırın dönüm noktasıdır bence. Alkolsüz bira, tesettürlü şarkıcı, kapalı dansöz, namazsız Müslüman… Uzar gider bu liste. Yakında birileri çıkıp helal rakı derse hiç şaşırmam. Not: Frankeştayn; kendi yaptığı bir iş sonucunda mahvolan kimse; üreticisinin kontrolünden çıkıp mahvına sebep olan herhangi bir şey.
Facebook Yorum
Yorum Yazın