İnsan evladı tarihi çağlar içerisinde oluşturduğu siyasi rejimler içerisinde yönetme ve yönetilme arzusu ile yanıp tutuşmuştur hep. Kimisi yönetmek kimisi ise yönetilmek için. Allah bu her kesin fıtratını farklı farklı yaratıyor. Kimisine istemese de yöneticilik vasıfları veriyor kimisi ise yönetici vasfı olmasına rağmen hep yönetiliyor.
“Yönetilenlerin sıkıntısı yönetenin metodundan geçiyor aslında”
Bununla birlikte bir gurup içerisinde birilerinin illaki sıyrılması gerekiyor. Bunun olmadığı toplumlarda kaos baş gösterir. Hz. Peygamberimiz buyurmuyor mu iki kişi kalsanız biriniz baş olsun diye. İşte bunun neticesinde toplumların en dibinden en tepesine kadar bir yönetim mekanizması oluşturduğunu görmekteyiz. Çeşitli şekiller olmakla birlikte bunun siyasi ayağı olarak adlandırabileceğimiz gurubun en altında Muhtarlar yer alıyor.
Köylerde ve dahi mahalleler de muhtarlar önemli insanlardır. Eskiden 3 kişiydi bu önemli olanların sayısı. Evvelden Muallim İmam ve Muhtar üçlemesi yönetirdi her yeri. Onların olduğu yerde ne korku ne keder gölgesinde yer aldı mı sırtın yere gelmezdi.
Eğitim oranının artması ile Öğretmen’in önemi azaldı. 28 Şubat süreci ve sonrası İmamların etkisi kırıldı geriye kaldı bir tek muhtar. Sonrasında imamlara maaş iyileştirmesi yapıldı ama insanların ahiret derdi kalmadığı için Muhtarlığa yöneldi herkes. Tüm bu süreçten sonra muhtarlık önemli bir hal haline geldi.
Gönül ister ki bayan muhtarlarımız da olsun. Ama pek mümkün olmadı. Olsa da bir elin parmağını geçmedi.
“ Kadın dediğin elinin hamuruyla erkek işine karışmasın dendi ve o kenara çekildi.”
Önümüzde bir muhtarlık seçimi var. Bu seçime ilgi belediye reisliğinden ya da milletvekilliğinden daha büyük durumda. Bu durumu etkileyen çeşitli şartlar var. Muhtarların eskisi kadar forsu yok. Ama maaş konusunda yapılan iyileştirmeler silah ruhsatının ömür boyu olması ve sigorta primlerinin devlet tarafından yatırılması bu yönelimde çok etkili.
Hele bir de köyle kabile hayatını devam ettirenlerin üstünlük mücadelesi girince işin içine işin rengi bir anda değişiyor. Evvel Muhtar benim tarlama şunu etti, yok efendim su deposundan kendi ahırına su çekti gibi söylemler bir anda her şeyi değiştiriyor. Aynı durum köylerin gettosu olarak oluşmuş olan Şehir merkezi içinde geçerli.
Arada bir de Cumhurbaşkanının Muhtarları Beştepe’ye davetleri yok mu ! ? İşte o durum tuzu biberi oldu her şeyin. Evvelden ağadan tırsan muhtar Valiye horoz oldu memlekette. Gözde meslek haline geldi anlayacağınız bu muhtarlık işi.
Ama değişen bir takım hususlar var. Mesela eskiden hep en yaşlılar muhtar olurdu. En yaşlı, en bilge olandır çünkü. Şimdi gençlerde çıktı sahalara. Bizde söz söylemek istiyoruz diye meydanları ufaktan bir salladırlar. Hanımlar azlıktaydılar. Şimdi köylerde bile hanım muhtar adayları çıkmaya başladı. Bu işe bu kadar talep olunca durumdan etkilenenler şehirdeki büyük siyasiler oldu.
Siyasetin ene altındaki makam olan muhtarlar bir üst meclisi olan belediyeleri desteklemesi gerekirken bir ne olsun muhtarlar Belediyenin altını oymaya başladılar. Belediye Başkan adayları vaatlerini halka değil köye seçmen götürmeye çalışan muhtar adaylarına anlatmaya başladılar artık. İyi de pazarlık konusu oldu muhtarlık.
Giden oy hadi orta ölçekli şehirlerde çok etkili olmayabilir ama küçük ölçekli şehirlerde oldukça fark oluşturacaktır. İşte bu sebeple tavsiyem odur ki Muhtar adaylarına sahip çıkın Belediye Başkan adaylarım. Maazallah az olan bir şey çok olana delildir. Sonradan uyarmadı demeyin…
Facebook Yorum
Yorum Yazın