Gümüşhane
Niyazi Karabulut

Niyazi Karabulut

Mail: info@haber29.com

Siyonizm Bildiğimiz Gibi

Nazilerin İkinci Dünya Savaşı’nda Yahudilere uyguladığı muamelenin bir benzeri, İsrail tarafından 1948’den beri işgal altında yaşatılan Filistinlilere uygulanıyor ve bunun manzaraları medya aracılığıyla her gün milyonlarca insanın gözünün içine giriyor. İsrail’in uluslararası vicdanda mahkûm olmasının sebebi bu. Ama kasıtlı olarak bunu görmeyen ve kendi kamuoylarından saklamaya çalışan bir batı var. İsrail’in Araplara yaptığı her zulmü mazur gören ve destekleyen bir anlayış hâkim.

 Ancak yönetimlere rağmen halk farklı kanallardan gerçeği görüyor. Bu yüzden, bugüne dek pek az konuda sağlanabilen bir uluslararası seferberlik var, İsrail’e karşı gösteriler yapılıyor. Bütün olumsuzluklara rağmen buradan bir hayır çıkar mı? Bekleyip göreceğiz.

  Türkiye’de de durum daha farklı. En başta, bizim halkımız vicdan sahibi, tarih beraberliği, kültür ortaklığı bir yana, Kudüs’ün tapularının hala bizde olduğu dillendiriliyor. Ayrıca Arz-ı Mevud denen ham hayal bizi yakından ilgilendiriyor. İsrailli bakanın gerekirse nükleer silah kullanırız tehdidi Filistin için değil bence Türkiye’ye mesaj veriyor. Arap devletlerinden bir ses çıkmadığına göre gözdağı bize.

 İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarında devam eden insanlık dışı katliamlar insan olan herkesi ilgilendiriyor. Ancak 21. Yüzyılda bile insanlıktan nasibini alamayanlar var. Arap liginin konuya duyarsızlığı yönetimlerin halktan ne kadar kopuk olduğunun göstergesi. Filistin denilince bilinçaltımızda II. Abdülhamid ve Siyonistlerin Filistin’den toprak satın almak için yaptıkları cazip teklifleri elinin tersiyle reddetmesi hadisesi canlanıyor.

 Batılı yöneticilerin yapması gereken tek şey, televizyonlarını açıp İsrail’in işgal altındaki topraklarda neler yaptığını seyretmeleri ve başkanlarının bu konuda neler söylediğini dinlemeleridir. Bence olayları çok iyi gözlemlemelerine rağmen İsrail gibi bir problemin ayaklarına dolanmasını istemiyorlar. İsrail’in Arapların daha farklı bir ifadeyle Müslümanların baş belası olmasını istiyorlar. Bütün bunlara rağmen, Arapların birçoğu hâlâ batı için sıcak duygular besliyor. Batı, neden Müslümanlar bizden nefret ediyor diye soruyor. Batılıların kendilerine sormaları gereken doğru soru şu olmalıdır: Bizden niçin daha fazla nefret etmiyorlar?

 Kendi öz vatanlarından çıkarılmış, kanunsuz biçimde mülteci kamplarına mecbur edilmiş ve kendilerine rahat yaşama hakkı tanınmayan insanların yaptıklarını “terör” diyerek kınayacak hangi “vicdan sahibi” çıkacaktır. Filistin’de estirilen İsrail terörü öylesine vahşet görüntüleri veriyor ki, artık bütün dünya siyonist Yahudiler’i eleştiriyor. Amerika gibi, İsrail’den daha İsrail’ci ülkelerde bile, Filistin’deki cinayetleri protesto eden sesler yükseliyor.

 Holokost Endüstrisini ters çevirme taktiği gibi yaptıkları vahşeti de çarpıtma taktiği ile yaptıkları katliamı savunma hakkı olarak göstermeye çalışıyorlar. Bunların yaptığı mezar soygunculuğudur. Göz göre göre tarihî bir sahtekârlık. İsrail’in Filistin’in topraklarını işgal etmesi, insanlık tarihinin en büyük hırsızlık olayıdır!

 Yahudiler “seçilmiş” ırk oldukları iddiasından vazgeçmeyeceklerine göre, bu problem onlar varolduğu sürece devam edecektir.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar