Gümüşhane’de Madenci ve Köylü Karşı Karşıya

Gümüşhane’de faaliyet gösteren maden ocakları her geçen gün kapanma tehlikesi ile karşı karşıya gelirken,  Yeşilyurt-Yeşildere vadisinde bulunan maden sahasında maden arama faaliyetlerini sürdüren HGM madencilik sondaj yapmak için köylüleri ikna etmeye çalışıyor. Yaklaşık 9 aydır özellikle Yeşilyurt köyü kırsalında maden arama çalışmalarını sürdüren HGM madencilik, köy yerleşkesi içerisinde de sondaj yapmak istiyor. Köy sakinleri de bölgedeki su kaynaklarının kaybolma riski bulunduğunu dile getirerek bu isteğe karşı duruyor.  Söz konusu bölgede incelemelerde bulunan İl Özel İdaresi yetkilileri ise vatandaşın taleplerini haklı bularak maden firmasından köylünün suyunu garanti altına almasını istiyor.

Konuyla ilgili Gümüşkoza’ya açıklamalarda bulunan HGM Madencilik sahibi Güven Uzun, sondaj çalışmalarına 9 ay önce Şubat ayında başladıklarını hatırlatarak, “Teknik olarak bakıldığında bu çalışmaların bir buçuk ay içerisinde bitmiş olması gerekiyor. Türkiye’de ki maden kanununda sondajın çevreye bir yan etkisi olmadığı açık bir şekilde yazıyor. Bu nedenle sondajlar ÇED kapsamı dışıdır. Yani çevre kanunu kapsamında değildir, yapabilirsiniz deniyor. Bu çerçevede Türkiye’de şuanda binlerce sondaj yapılıyor. Ancak bizim çalışmalarımız köy muhtarının dilekçesi üzerine, sondajın suyu etkileyeceği gerekçesiyle yetkililer tarafından durduruluyor. Haliyle, ya kanun yada uygulama yanlış” dedi.

Kendilerinde bölgede herhangi bir su kaynağı olmadığına yönelik aralarında Gümüşhane Üniversitesinden de aldığımız resmi yazıların da bulunduğunu dile getiren firma sahibi Uzun, “Bu belgelerde resmi olarak diyor ki burada su kaynağı yoktur. Belgelerin hepsi de uzmanlar tarafından imzalıdır. Muhtar, vali beye su kaynağından bahsetti. Biz vali beye bu belgelerden bahsettik. Belgelerin uzman profesörler tarafından onaylı olduğunu söyledik ama kendisinin düşüncelerinde hiçbir değişiklik olmadı” diye konuştu. 

Kendisinin tek amacının ülkesine fayda sağlamak olduğuna değinen Uzun, “Ben 30 senedir yurt dışında yaşıyorum. Türkiye ile bir bağlantımız olsun istedik. Hem ülkemize hem bize bir faydası olsun dedik ve yatırımımızı yaptık. Kanunen bu bizim hakkımız, bizim iznimiz var. İnternetten alınacak 3-4 dakikalık izni biz 3-4 ayda aldık. Maden kanununa göre biz zaten otomatik olarak izinliyiz. Sadece Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından, “Sondaj faaliyetleri ÇED raporundan muaftır, ÇED’ e gerek yoktur” şeklinde bir rapor alınıyor, biz de aldık. En fazla 300 metreye kadar sondaj vuruyoruz. Çok randıman olursa 1 hafta 10 gün içerisinde sondajı tamamlayabiliyorsunuz. Ancak geldiğimiz nokta, yine çalışamıyoruz oldu” şeklinde konuştu.

Bugüne kadar 5 tane sondaj yaptıklarını ancak asıl istedikleri bölgede sondaja izin verilmediğini söyleyen Uzun, “Bölgenin geri kalanında çalışmalarımızı yaptık ancak en önemli noktada çalışma yapmamıza izin verilmiyor. Yaklaşık 3-4 aydır adım bile attırmıyorlar. 10 cm genişliğinde bir sondaj vuruyoruz. Gümüşhane’de bu kadar maden firması kapanırken, bizim makinalarımızı durdurdular. Biz belki de burada işletme yapabilecek bir potansiyeli ortaya çıkarmış olacaktık. Eğer sondaj çalışmalarımız olumlu sonuçlanır da bir maden rezervine ulaşabilirsek çalışmalarımız devam edecek. Biz Gümüşhane’ye bir faydamız olsun diye olaya bakıyoruz. Bu madenin hem Gümüşhane’ye hem de Türkiye’ye faydası olacak” ifadelerini kullandı.

Köy Muhtarı Yavuz Metintaş ise maden firmasının köy kırsalında sondaj yapmasına engel olmadıklarını ancak köy içinde, havuzların yanında çalışmalarına izin veremeyeceklerini kaydederek, “Bizler işletmenin köy yerleşkesinde faaliyette bulunmasını istemiyoruz. Burası bizim içme suyu kaynağımız. Yapılacak çalışma suyun kaybolmasına neden olabilir. Konuyu bu şekilde Vali beye aktardık. Bahsi geçen yer bizim için önemli. Maden işletmesine karşıtlığımızdan ziyade köy yerleşkesinde bu tür bir faaliyet istemiyoruz. Konunun özü budur” diye konuştu.

Öte yandan İl Özel İdaresi yetkilileri ise maden firmasından köylünün suyu için garanti istediklerini, bu garantinin verilmesi halinde çalışmaya engel olmayacaklarını dile getirerek, “Her yer yasaklanmadı sadece belirli çizgilerin olduğu yerler var su kaynaklarının çıktığı o alanların dışında yapın denildi. Yapacakları sondaj 4-5 santim çapında 60-70 derinliğinde bir çalışma yapacaklar. Biz yapmayın demiyoruz. Bizim derdimiz köye yetecek şekilde bir su bulun ve sağlıklı olursa tahlilleri de sağlam çıkarsa bize taahhütname verin dedik. Böyle bir su bulunursa biz izin veririz dedik. Lakin böyle bir suda bulunmadı. Su bulunsun, getirmeleri de gerek yok, kaybolmazsa sorun yok. Ama bize kaynağı belirtilmeli ve içilebilir bir su olduğunun garantisi verilmeli” açıklaması yapıldı.