Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz Gümüşhane Üniversitesince düzenlenen “Deprem” temalı Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresinde Gümüşhane’nin sağlam yapısına vurgu yapmakla birlikte Kuzey Anadolu Fay Zonu’nda meydana gelebilecek bir kırılmanın Kelkit ve çevresini de etkileyebileceğini bildirdi.
“ Gümüşhane’nin deprem riski nedir?” şeklindeki soruya verdiği cevapta, “Gümüşhane deprem açısından ülkenin en emin yerlerinden biri” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Tüysüz öte yandan, Bingöl'de ya da Yedisu fayında 7 büyüklüğünde bir depremin olabileceğini, bu büyüklükte bir depremin etki alanının 80-100 km civarında olduğunu ve Kelkit ilçesinin bu etki alanı içerisinde yer aldığını söyledi. İlçenin Gümüşhane'nin diğer bölgelerine oranla zemin açısından daha zayıf olduğunu kaydeden Tüysüz, daha önceki yıllarda bu bölgedeki depremleri hatırlatarak depreme hazır olunması uyarısında bulundu.
“Ne Kişi Ne De İdari Anlamda Hazırız”
Yaptığı sunumda Türkiye’nin ne deprem ne de diğer afetlere, ne kişi ne de idari anlamda hazır olmadığını belirten Prof. Dr. Tüysüz, “Çünkü hazırlık için gerekli ekonomik ve kültürel koşullar yıllar içerisinde oluşturulmamıştır. Toplumumuz afet kültüründen nasibini almamıştır, almaya da pek niyetli görünmemektedir. Eğitim, öğrenci ve öğretici kalitesi artırılmadan kültürel sorunların çözümü imkansızdır. Toplumun, medyanın ve siyaset kurumunun üniversite ve bilime yaklaşımında kalite değil kontite, popülarite ön plandadır. Sıfır yayını olan ‘tecrübeli’ öğretim üyeleri giderek artmaktadır” dedi.
“Üfürükçülerin Hayran Kitlesi Daha Çok”
Toplumda azımsanmayacak bir kesimin bilmin ne olduğundan haberi bile olmadığını iddia eden Prof. Dr. Tüysüz, “Bazı üfürükçülerin geniş bir hayran ve inanan kitlesi vardır. Çözüm önerisi için toplanan bilim kurullarına çağırılanların CV’sine değil popülaritesine bakılmaktadır. Afete hazır olmaya ne toplumun yoğun bir talebi, ne de siyasi iktidarların niyeti vardır. Çünkü yara sarmak daha pahalı ancak yara almamaktan kolaydır. Hazırlık adına yapılan raporlar ve toplantıların çoğu icraata dönüşmeyen tekrarlardan, göz boyamaya yönelik gösterişten ibarettir” şeklinde konuştu.
“Yayını Olmayan Öğretim Üyelerimiz Var”
Sunumunda üniversitelerde verilen eğitimin yetersizliğine vurgu yapan Tüysüz, “Üniversitelerin siyasallaşmasının yanı sıra sayısal üstünlüğün kaliteli eğitime tercih edilmesi mühendislik etiğinin ve kalitesinin düşmesine neden olmuştur. Üniversitelerimizde araştırma yapmayan, yayını olmayan, ya da yayınlarına herhangi bir atıf yapılmayan öğretim üyeleri azımsanmayacak kadar fazladır. Yaşanan afetlerde projeci, uygulamacı ile onay ve denetim mekanizmalarının önemli kusurları vardır. Etik değerlerin, adaletin ve ekonomik koşulların iyileştirilmesi gerçekleşmedikçe ülkenin depreme ve diğer afetlere hazır olması beklenmemektedir” diye konuştu.
Pazarcık Depremine 11 yıl önce Dikkat Çekmişti
Prof. Dr. Tüysüz; Türkiye'yi sarsan, yüreğimizi kavuran Kahramanmaraş'taki depremleri 11 yıl önce yapılan 'Deprem ve Gaziantep' konulu konferansta: “Arap Yarımadası'nın her yıl kuzeye doğru 2 santim kayması nedeniyle, Pazarcık'ın 55 km güneyindeki Gaziantep'te, 7.7 büyüklüğünde bir deprem olasıdır. Bu olası deprem Gaziantep'te ciddi hasarlar yaratabilir. Gaziantep'te binaların yapılarına çok dikkat edilmeli, ayrıca depremin hasar vermesini önlemek için ciddi tedbirler alınması gerekmektedir. Özellikle alüvyon denilen zemin üzerine çok fazla yerleşim olmamasına dikkat edilmelidir” ifadeleri ile önceden haber vermişti.
Prof. Dr. Ali Uzun İse Heyelan Riskini Hatırlattı
Öte yandan kongrenin bir diğer konuğu olan Prof. Dr. Ali Uzun ise Gümüşhane’nin görece sağlam zeminlerinde de depremlerin tetikleyebileceği heyelan ve kaya düşmelerinin olası olduğunu dile getirerek, başta yetki sahibi kişiler olmak üzere tüm vatandaşların deprem gerçeğini unutmadan hareket etmelerini istedi.
Yorum Yazın